Vergi Usul
Kanununun 253. maddesine göre, defter tutmak mecburiyetinde olanlar tuttukları
defterleri ve belgeleri*, defter
tutmak mecburiyetinde olmayanlar ise almaya mecbur oldukları fatura, gider pusulası
ve müstahsil makbuzunu ilgili bulundukları takvim yılını izleyen yıldan
başlayarak beş yıl süre ile saklamak zorundadırlar. Defter ve belgelerini saklamak mecburiyetinde
olan gerçek ve tüzel kişiler her türlü belge ve bilgileri saklama süresi içinde,
yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek
zorundadırlar. (VUK, Md.256)
Vergi
Kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter
ve belgelerin gizlenmesi, kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır. Bu suçun yaptırımı
ise on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasını gerektirir. Varlığı
noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme
sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz
edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. (VUK, Md.359/a)
Aşağıdaki
durumlarda defter ve belgeleri ibraz etmemek “gizleme” fiilini
oluşturmadığından suç da oluşturmayacaktır.
-
Defter ve belgeleri ibraz etmeme fiilinin suç
oluşturması için, defter ve belgeleri ibraz isteğinin, vergi incelemesine
yetkili olanlarca yapılması gerekir. Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesinde
sıralanan, vergi incelemesine yetkili olanların dışındaki kişiler tarafından
istenilen defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, “gizleme” fiilini oluşturmaz.
-
Vergi incelemesine yetkili olan kişilere ibraz
edilmeyen defter ve belgelerin varlığı, noter tasdik kayıtları ya da sair
suretle sabit bulunmalıdır. Suçun
oluşabilmesi için idare tarafından defterin mevcudiyetinin de kanıtlanmış
olması gerekir. Olmayan defterin ibraz edilmemesi, suçu oluşturmayacaktır.
-
Vergi Usul Kanunu’nda, sadece defter ve belgelerin
ibraz edilmemesi, gizleme suçu olarak düzenlenmiştir. Defter ve belgeler
dışındaki kayıt ve materyalin ibraz edilmemesi gizleme eylemini oluşturmadığı
için suç kapsamına girmemektedir.
-
Vergi Usul Kanunu’nun 139. Maddesinde, “Vergi
incelemeleri esas itibariyle incelemeye tabi olanın işyerinde yapılır.” denilmektedir.
Ancak uygulamada bu yasa hükmü istisnai olarak işletilmektedir. Yasaya göre,
tutanak ile tespit etmek şartı ile işyerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk
edilmesi gibi zaruri sebeplerle veya mükellefin ve vergi sorumlusunun talep
etmesi halinde inceleme dairede yapılabilir. İnceleme elemanının isteği üzerine
inceleme dairede yapılamaz. Vergi incelemesinin başlangıcından, incelemeye tabi
olandan gerekli defter ve belgeleri getirip, ibraz etmesi istenir. Bunun için
de 15 günden az olmamak üzere süre verilir. Verilen süre geçtiği halde, bir
mazeret olmaksızın defter ve belgelerin getirilmemesi, bunların “gizlendiği”
anlamına gelir
-
Defter ve belgelerin, vergi incelemesi dışında
herhangi bir nedenle ibraz edilmesinin istenildiği durumlarda, “gizleme”
fiilinden bahsedilemez.
-
Defter ve belgelerin
zamanaşımı süresi içinde ibrazının istenmesi gerekmektedir. Zamanaşımı
süresinin bitmesine 15 günden az bir süre kalması halinde defter ve belgelerin
istenmesi durumunda, defter ve belgeleri ibraz etmeyen mükellef hakkında
gizleme fiilinden bahsedilemez. Yine zamanaşımı süresi geçtikten sonra defter
ve belgelerin ibraz edilmemesi “gizleme” fiilini oluşturmayacaktır.
-
Defter ve belgelerin, Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesindeki
mücbir sebeplerden herhangi birinin varlığı nedeniyle ibraz edilmemesi halinde
de “gizleme” fiili oluşmaz. Mücbir sebep hali ortadan kalkıncaya kadar suç oluşmaz.
Mücbir
sebeplerle mükellefin defter ve belgelerinin zarar görmesi veya kaybolması
halinde Vergi Usul Kanunu’nun cezalarla ilgili hükümleri uygulanmaz. (VUK, Md.373)
Ancak bu takdirde mükellefin Türk Ticaret Kanunu’nun 68. maddesine göre 15 gün
içinde yetkili mahkemeye müracaat ederek zayi belgesi alması gerekir. Zayi
belgesi alınmış olması inceleme elemanlarının re’sen takdir yetkisini ortadan
kaldırmaz. Mücbir sebep hali herkesçe “malum” ise, (sel felaketi, deprem, geniş
çaplı yangın gibi) bu halin varlığının ayrıca tevsik ve ispatı gerekmez. (VUK,
Md.13 ve 15)
Yukarıda sayılan maddeler dışında, Vergi
kanunlarına göre tutulan defter ile düzenlenen belgelerin varlığı noter tasdik
kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde inceleme sırasında vergi
incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi halinde, defter ve belgelerin
“gizlendiği” kabul edilir.
Defterlerin ibraz edilmemesi halinde;
1-
VUK mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezaları kesilir.
2-
VUK 30/3 maddesi uyarınca idare re’sen takdir
yetkisini kullanılır. Tarh olunan vergiye, “üç kat vergi zıyaı cezası”
uygulanır.
3-
Gizleme fiili
nedeniyle, VUK 359/a maddesi uyarınca 18 aydan 3 yıla** kadar hapis cezası
uygulanmak üzere, olay dava açma ve yargılama süreci için Cumhuriyet
Savcılığına intikal ettirilir.
Cezanın asgari süresinin 1 yıldan 18 aya
çıkartılması sonucu, hapis cezasının paraya çevrilmesi de önlenmiş olmaktadır.
***
*Vergi müfettişlerine ibrazı zorunlu defter ve
belgeler şunlardır: Yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, bu
defterlerle ilgili bütün alış, satış faturaları, ücret bordroları ve deftere
kaydedilmiş diğer fatura ve fatura yerine geçen belgeler
**18 aydan başlayan süre 03.07.2009 tarihinden
itibaren yürürlüğe girmiştir. (Bkz. 03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmî Gazete
’de yayımlanan 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesi). Bu süre daha önce 1 yıldan 3
yıla kadar hapis cezası olarak uygulanıyordu.
*** Şükrü KIZILOT, “Vergi
Kaçakçılığı Suçunda Hapis Cezasının Paraya Çevrilmesi”, Yaklaşım, Ağustos 2009,
Sayı: 200, s. 20-21.
02 Haziran 2017Nezahat ŞAHİN